31 Mayıs 2006

Sezen Aksu'yu Anlamak


Bu kadar şöhret, bu kadar starlık çemberi içinde “sıradanlık” hayat için ısrar etmek, herkesin, her sanatçının harcı mı? diye düşünüyorum... Başkası, Sezen Aksu gibi bu hassas dengeleri kurabilir mi? Onları yarınlara taşıyabilir miydi? Hem, hep zirvede kalıp, hem “sıradan” kendisini yaşayabilir miydi?
Sıfır’dan yukarıya, oldukça dik bir rampayı tırmanıyoruz, nefesimiz yetecek, aracımızın gücü çekecek mi diye birbirimize bakıyoruz!
Kanlıca’nın “tam orta” yerinde, şarkıların “dem”lendiği “Sezen Aksu bayırı”ndayız...
Taksiler bile gönüllü kesilmiş, Şarkıların Sultanı’na...
S” demeniz bile yeterli, o sakin, sıradan ama muhteşem duygularla dolu “gönül köşkü”nün yolunu bulabilmek için...
Sezen Aksu ile parlama yapmak için beste kuyruğuna girenlerin işi gerçekten zor!
Önce, bu mutevazi şöhret yolunu, bir kaç kez gidip gelmeleri, hatta notalar eşliğinde bir aşağı- bir yukarı defalarca yürümeleri gerek...
İstanbul İstanbul olalı neler yaşamıştı kim bilir! Ama hiç bir dönemde Kanlıca’dan yükselen bu güzel nağmelere, güzelik şarkılara bu kadar “teslim” olmamıştı...
Neydi bu işin sırrı? Neydi O’nu zirvede tutan?
Neydi, şarkılarını yalnız söylerken, birden bire ardından ordular gibi korolar oluşturan?
Bir sırrı, bir sihri olmalıydı elbette bütün bunların?
MGD Yönetimdeki arkadaşlarımla, Sezen’in “gönül köşkü”nün önünde “kısa bir mola” verirken, tanıdığım Sezen Aksu’yu gözlerimin önünden geçiriyorum...
Tam 27 yıl olmuş Sezen Aksu’yu tanıyalı... Kanlıca’daki “bayırı” kadar meşhur, evinin dik ve dolamaçlı merdivenlerini, güler güzlü bir güvenlik görevlisinin selamıyla tamamlıyoruz...
Aradan 27 yıl geçmesine karşın, Sezen Aksu’daki hassasiyet şaşırtmıyor beni..
Oldukça dakik yine. Kapıda karşılıyor bizleri, MGD Yönetim Kurulu üyelerini..
”Herkes kendisindeki değişimi” merak ederken, kendi değişimini unutuveriyor Sezen’i izlerken, dinlerken...
Bilen bilir ama, müthiş hafızasına da hep hayran kalmışımdır Sezen Aksu’nun...
Aramızda yeni yönetim kurulunda yer arkadaşımız “Muharrem Acartürk (Türkiye) olmasına karşın, Şarkıların Sultanı herkese tek tek ve ismiyle hitap ediyor...
Bay romantik Arslan Güven’e, “Minik Kuş” Nurcan’a... Çok önemli bir anında fotoğrafını çekmediği için “asla hayıflanmadığı” Caner Budak’ı, tek tek ismiyle hatırlıyor...
Ve, “İzmirlim” dediği Önder Çorlu’yu, eskisi gibi sevecenlikle kucakladı Sezen Aksu...
Hiç birbirimizi “yoklamadık”, hiç politik olmaya çalışmadık iki saat boyunca...
Meğer, iki tarafta birbirini, böylesine güzel sohbetleri ne çok özlemiş...
Çayların biri gitti, biri geldi konuşurken...
Dünya tatlısı şirin mi şirin kedileri, gönül kapısının sevecen bekçileri, yani köpekleri, yardımcısı Yaşar Gaga, evdeki yardımcıları bile bu iki saatlik dostane sohbetin tanıklarıydı....
Gözlerim, pencereden süzülen o muhteşem İstanbul manzarasına takılınca, Sezen’in sesiyle yeniden sohbete döndüm...
Meğer bilmeden “Kanlıca’nın orta yerine”, tam da üzerine oturmuşum!
”İstanbul, İstanbul’u, tam senin oturduğun yerde yazmıştım” dedi Şarkıların Sultanı!
Toparlanmaya çalışırken, yine espriyi patlattı.... “Yok yok, rahat et, daha iyileri geliyor, yolda!.
”En belirgin özelliklerinden biri de önce, insan dostu olmasıydı Sezen Aksu’nun... Ve de asla vaz geçmediği İstanbul’a, hatta boğaza olan aşkı, tutkusu...
Sultan dediğime bakmayın siz.... Gönüllerin sultanı o.... Sırça sarayları mı, boğazı görsün yeter, mutevazı bir daire mi? deseniz, ikincisinin üzerine dünyasını hemen kuruverir...
Bu kadar şöhret, bu kadar starlık çemberi içinde “sıradanlık” hayat için ısrar etmek, herkesin, her sanatçının harcı mı? diye düşünüyorum...
Başkası, Sezen Aksu gibi bu hassas dengeleri kurabilir mi? Onları yarınlara taşıyabilir miydi?
Hem, hep zirvede kalıp, hem “sıradan” kendisini yaşayabilir miydi?
Hiç sanmıyorum...
Sezen Aksu’yu, Sezen Aksu yapan en önemli öğelerden biri bu olsa gerek...
Şarkıları kadar, çok iyi bir “mimar” O... Duyguların öğretmeni, iyi bir “duvar” ustası! aynı zamanda..
Aradaki hassas dengeleri, mesafe duvarlarını, gözle görülmeyen ama hissedilen “hassas köprüleri” başka kim inşa edebilir ki? Etrafındaki kalabalığa rağmen, her kesimden insana her zaman mesafeli geçişler tanıyabilen kaç insan tanıyoruz ki?
Sezen Aksu’nun Hassas Dengeler Köprüsü’nden defalarca geçmek için, biletleri yakmamak için, yüreğine bakmak yeterli Sezen’in...
Ya da şarkılarını mırıldanmak...
İstanbul’un sırtlarında...
Kanlıca’nın tam ortasında...
Sezen Aksu’yu, olduğu gibi kabul edip, onu rahat bırakmak (ama asla yalnız değil), kendi halinde yaşamasını anlamak en iyisi olsa gerek...
(Nurettin Soydan'ın 26 Kasım 2005 tarihli yazısı)

28 Mayıs 2006

Ali Kocatepe | 41 Kere Maşallah

Ali Kocatepe 41 yıllık çalışmalarında derlediği 26 şarkıyı bir albümde toplayarak dinleyicilerinin beğenisine sundu. Ali Kocatepe yeni albümü hakkında şu açıklamaları yaptı.

"Hobilerimi mesleğim haline dönüştürebildiğim için kendimi hep mutlu hissettim.Besteci, söz yazarı, yorumcu, yapımcı ve yönetici olarak 41 yıldır müzikle iç içeyim ve bana böyle müzikli bir yaşam verdiği için her gün Allah’a şükrediyorum...
Bu albüm 41 yıllık üretimlerimin bir bölümünü yansıtıyor...
Yaklaşık 300 şarkıya ya besteci ya da söz yazarı olarak imza attım...
Şimdi aralarından seçtiklerimi hem eski hem de yeni kuşağın en beğendiğim yorumcuları seslendiriyor. Ve Ali Kocatepe şarkıları bir koleksiyon olarak sizlere sunuluyor.Bu albümde 26 şarkımı 36 yorumcu, bir şarkımı da müzik dışından dostlarım seslendirdi.
Hepsini sevgiyle kucaklıyorum...
Aysun hep yanımda oldu, beni yüreklendirdi...
Hıncal 35 yıllık dostluğumuzla varlığını hep hissettirdi...
Mustafa Sarıgül, Atilla Gökçe, Ceyda Erem, Ayhan Bermek, Fethi Ağralı, Taner Demir, Galip Elçi, Aydın Kurban, Cemal Noyan ve Muzaffer Yıldırım projenin bir ucundan tutup bana destek oldular...
İlk günden itibaren yanımda olan müzik direktörüm Serkan Akgün, bu projenin hayata geçmesinde en büyük yardımcımdı...
Kayıtlarımın büyük bir bölümünü Avni Uygun’un stüdyosunda tonmaysterim Murat Yelken’le huzurlu bir ortamda gerçekleştirdik...
Reha Erdir’in son dokunuşlarıyla master kaydını elimize aldık...Ressam Metin Ünsal tüm sanatçıları çizdiği yağlı boya tablosuyla harikalar yarattı.
Orkun Ertem kapak tasarımı ile mükemmel bir iş çıkardı...
Albümün pazarlanmasında Bülent Seyhan’a çok güvendim, sağ olsun tüm olanaklarını seferber etti...
Hepsine teşekkür ediyorum...
Tam bir buçuk yıl sürdü bu albümün hazırlığı.
2006 ve 41. Sanat yılım bitmeden
24 şarkılık bir albüm daha sunacağım sizlere...
“41 Kere Maşallah” Volume-2 de buluşmak üzere sevgiyle kalın..."


PARÇA LİSTESİ
1 Hey Gidi Dünya Hey / Bengü & Emre Altuğ & Keremcem & Aysun - Ali Kocatepe
2 Haklıydın Aslında / Nilüfer
3 Sevenler İçin / Özcan Deniz
4 Ben Sana Vurgunum / Işın Karaca
5 Al Gönlümü Diyar Diyar Sürükle / Keremcem
6 Melankoli / Sezen Aksu
7 Heyamola / Emre Altuğ
8 Her Şey Senin İçin / Deniz Seki
9 Haykırıyorum / Fatih Erkoç
10 Çık Hayatımdan / Aysun Kocatepe
11 Aşkın Tortusu Kalır / Özdemir Erdoğan
12 Kordon Boyu Faytonla / Ege
13 Kocatepe Ali Efendi`nin Nikriz Kaşık Havası / Hüsnü Şenlendirici & Laço Tayfa
14 Küçük Bir Aşk Masalı / Bengü & Neco
15 Geberiyorum / Ferhat Göçer
16 Çocuklar Gibi / Sertab Erener
17 Dönme Dolap / Redd
18 Gözlerin Hükmeder Bütün Dünyaya / Sefarad
19 İyi Oldu Gelmediğin / Zuhal Olcay
20 Hayat Umutla Başlar / Bülent Ortaçgil
21 Yıldızlar / Ayşegül Aldinç & Neşet Ruacan & Turhan Yükseler
22 Duy Beni Dinle Beni / Harun Kolçak
23 Sardunyaların Dansı / Aylin Vatankoş & Erdinç - Özcan Şenyaylar & Eyüp Hamiş
24 Sabret / Eda - Metin Özülkü
25 Hayret / Nükhet Duru
26 Şahidim Karanlıklar / Ali Kocatepe
27 Dostlar Korosu (Kayıt Öncesi Hazırlık)
28 Hey Gidi Dünya Hey ve Final / Dostlar Korosu - Hıncal Uluç / Ertekin / Erhan İşözen / Atilla Gökçe / Ahmet Utlu / Ahmet Yoldar / Ünal Özüak / Taner Demir / Muzaffer Yıldırım / Kerem Ertan

20 Mayıs 2006

BİLGİ Mayfest 2006

BİLGİ Mayfest 2006, 27 Mayıs'ta Maslak / Refresh Venue'de.
Sezen Aksu, Athena ve Özgün'ün sahne alacağı gecenin biletleri İstanbul Bilgi Üniversitesi kampüslerinde...

Bilet Fiyatları:
Çıkış fiyatı: 25 YTL
Mayfest haftası: 30 YTL
Kapıda: 40 YTL

17 Mayıs 2006

Zeki Müren anısına albüm

Magazin Gazetecileri Derneği'nin (MGD) 29 Mayıs'ta MyShowland'de düzenleyeceği "13'üncü Altın Objektif Ödülleri" töreninde, çok özel bir proje de hayata geçecek. O gece Zeki Müren'in en ünlü 12 şarkısı, Türkiye'nin ünlü sanatçıları tarafından seslendirilecek.
Sezen Aksu, Deniz Seki, Ajda Pekkan, Nilüfer, Seda Sayan, Ata Demirer, Muazzez Ersoy, Özcan Deniz, Mehmet Ali Erbil, Zerrin Özer, Müzeyyen Senar ve Metin Akpınar'ın seslendireceği şarkılar "Bir Ses- 12 Nefes" adlı bir albümde toplanacak. Projenin yapım ve organizasyonu, BKM'nin desteği ile MGD ve İmaj tarafından hayata geçirilecek. Albümün geliri Türk Eğitim Vakfı, Türk Böbrek Vakfı, Mehmetçik Vakfı ve Kanser Vakfı'da bağışlanacak.

Altın Kelebek'ler sahiplerini buldu

Bu yıl 33’üncüsü gerçekleştirilen geleneksel “Altın Kelebek 2005 TV Yıldızları Yarışması” ödülleri, Pazartesi akşamı Hilton Convention Center’da düzenlenen törenle sahiplerini buldu. Türk Pop Müziği’nin ünlü sanatçısı Yalın’ın konser verdiği ödül törenine, sanat, sosyete ve iş dünyasından yaklaşık 1.500 davetli katıldı. Sanat dünyasının zirvesindeki isimlerin belirlendiği geceye katılan konuklar, bir yandan Hürriyet okurlarının seçtiği zirvedeki sanatçıları alkışlarken, bir yandan da sohbet etme imkânı buldu.
İşte, 33’üncü Altın Kelebek TV Yıldızları Yarışması’nda ödül kazananlar:
En iyi kadın sunucu: Seda Sayan
En iyi erkek sunucu: Mehmet Ali Erbil
En iyi kadın haber sunucusu: Banu Güven
En iyi Anchorman: Mehmet Ali Birand
En iyi haber programı: Arena
En iyi yerli dizi: Hırsız Polis
En iyi kadın oyuncu: Özge Özberk
En iyi erkek oyuncu: Timuçin Esen
En iyi komedi dizisi: Avrupa Yakası
En iyi kadın komedi oyuncusu: Gülse Birsel
En iyi erkek komedi oyuncusu: Engin Günaydın
En iyi yarışma programı: Kim 500 Bin İster
En iyi talk show: TV Makinası
En iyi spor programı: Stadyum
En iyi magazin programı: Pazar Keyfi
En iyi güncel kültür-sanat programı: Şeffaf Oda
En iyi Türk Halk Müziği kadın solist: Yıldız Tilbe
En iyi Türk Halk Müziği erkek solist: İbrahim Tatlıses
En iyi Türk Pop Müziği kadın solist: Sezen Aksu
En iyi Türk Pop Müziği erkek solist: Rafet El Roman
En iyi fantezi müzik kadın solist: Sibel Can
En iyi fantezi müzik erkek solist: Alişan
En iyi müzik grubu: Duman
En iyi çıkış yapan grup: Grup Seksendört / Yüksek Sadakat
En iyi çıkış yapan kadın solist: Hadise

En iyi çıkış yapan erkek solist: Keremcem
Yılın şarkısı: İkili Delilik - Halil Koçak
Yılın TV olayı: Malatya Çocuk Yurdu’ndaki çocuklara yapılan kötü muamele haberi / Deşifre / Mehmet Ali Önel
Umut Vaat Eden Genç Yıldız: Tuğba Özerk,İsmail YK,Banu Zorlu
Sinemaya Destek Yılı Özel Ödülü: Babam ve Oğlum, Kurtlar Vadisi Irak, Fatih Akın, Sibel Kekilli
Sinemaya Destek Yılı Jüri Özel Ödülü: Atıf Yılmaz
Onur Ödülü: Nükhet Duru, Osman Yağmurdereli, Erol Günaydın, Erol Evgin

15 Mayıs 2006

Annemin ağzı kibardır!

Ünlü sanatçı Sezen Aksu, geçtiğimiz Cumartesi gecesi Günay'da sahne aldı. Yaklaşık üç saat program yapan sanatçıyı dinlemeye gelenler arasında ünlü isimler vardı. İlk şarkısını seslendirdikten sonra hoşgeldiniz selamı veren Aksu, "Bu geceye gelerek onur verdiniz. Beni sizler yarattınız" esprisiyle konuklarını güldürdü. Aksu'yu izlemeye gelenler arasında; Deniz Seki, Mehmet Mutlu-Gamze Özçelik, Nur Yerlitaş, eski futbolcu Arif Erdem, Newcastle United'lı Emre Belözoğlu, Hüsnü Güreli, Süleyman Kosif, Siren Ertan-Gökhan Çarmıklı ve Irmak Ünal gibi isimler vardı.
Aksu, gecede annesi ile ilgili anılarına da yer verdi: "Eğitimci bir ailenin kızıyım. Şarkı söylememi annem hiçbir zaman istemedi. Matrak bir kadındır. Bundan iki yıl önce bir araya geldiğimizde şunu sordum: 'Anne, benim şarkıcı olmamı istemedin. Şimdi bakıyorum eğleniyorsun. Seviyorsun. Ne değişti de inadından vazgeçtin?' Bana cevabı ne oldu biliyor musunuz? İnsan zamanla her şeye alışıyor!" Minik Serçe, daha sonra hiç anlatmadığı bir anısını da konuklarına anlatınca, salonda kahkaha tufanı esti: "Küçükken taşkın bir çocuktum. Çok süslenirdim. Takma kirpikler, tırnaklar... 10 yaşında saçımı yeşile boyatmıştım. Şapka takıp İzmir sokaklarında dolaşıyordum. Bu, insanlara dışarıdan çok acayip geliyordu. Bizim bir akrabamız vardı; Terace. Onun da fena bir kızı vardı. Bir gün anneme benim için, 'Kuru namus don yırtar' dedi. Annem de karşılık olarak, 'Seninkinin kenarı istiyo, ortası bırakmıyor' demişti. Yani annemin biraz ağzı kibardır bu konularda!"
(15.05.2006 tarihli Sabah'la Günaydın'dan)

Sezen Aksu Açıkhava'da

BKM Açıkhava Konserleri
Sezen Aksu
9 Haziran Cuma 21:00
10 Haziran Cumartesi 21:00

Mekan: Harbiye Açıkhava Tiyatrosu

Bilet Fiyatları:
A - B - D - E BLOK: 80 YTL
H - K - L - M BLOK: 65 YTL
G - N - F - P BLOK: 55 YTL

Biletler için biletix

10 Mayıs 2006

Tanju Okan'ı Anma Gecesi

Birbirinden değerli bir çok sanatçı 23 Mayıs'ta Tanju Okan için bir araya geliyor…!!!
Sezen Aksu, Kenan Doğulu, Nükhet Duru, Deniz Seki, İlhan İrem, Yeliz, Emre Altuğ, Levent Yüksel, Emel Müftüoğlu, Okan Bayülgen, İzel, Ege, Ayten Alpman, Alpay, Ayla Algan, Erol Evgin, Salim Dündar, Kamil Sönmez, Işıl Yücesoy, Demet Sağıroğlu, Mişa, Tülay Özer ve Turhan Yükseler Orkestrasıyla.

Tanju Okan 1938 yılında dünyaya geldi. Liseyi Balıkesir’de bitirdikten sonra yurtdışında şan eğitimi aldı ve 1961 yılında Ankara’da profesyonel müzik hayatına başladı. 1962’de İstanbul’a geldi ve Müfit Kiper Orkestrası ile birlikte çalışmaya başladı. 1964 yılında hayatının dönüm noktalarından biri olan Erol Büyükburç ve Tülay German’la birlikte Balkan Melodileri Festivali’ne katıldı. Hemen ardından da ilk plağını çıkardı.
Türk Popunun 60'lı yıllarını şekillendiren iki çok önemli eğilim vardı; Birincisi, Sezen Cumhur Önal ve Fecri Ebcioğlu'nun başını çektiği "yabancı şarkı üzerine Türkçe söz yazma" eğilimi, diğeri ise Balkan Melodileri Festivali ve Altın Mikrofon Yarışması'nın iteklemesiyle "Türkülerin aranje edilmesi“ idi. Tanju Okan, Milli Orkestra'nın bir solisti olarak aranje edilmiş türkülere yer verir ilk plaklarında. "Atmaya yürek" gereken "kum" hemen ikinci plakta "kunduraya dolar".
70’li yıllarda Ergin Bener ve Hümeyra, Melodi Plak'tan ayrılıp kurdukları Yonca Plak'ın ilk plaklarından birini Tanju Okan'a yaptılar: "Hasret"... Moustaki'nin ünlü şarkısı "Le Meteque"in Türkçe versiyonu olan bu parça o güne kadarki en büyük Tanju Okan hit'i olmakla kalmaz, Türk Popu'nun da en önemli şarkılarından biri olur.
1975 yılında "Bütün Şarkılarım" albümünü çıkardı. Bundan sonra da "Kadınım"ı yapan Tanju Okan, bir kez daha zirveye çıktı. Bu dönemde Tanju Okan’ın söz yazarı Mehmet Teoman’dı. Bu işbirliği sonraki yıllarda da çok önemli bir plağın çıkmasına sebep olacaktı...
1980 yılında Garo Mafyan, Melih Kibar, Bora Ayanoğlu destekli "Yorgunum" albümü çıkar Kent firmasından. Hem Kent'in, hem de Melih Kibar'ın en sıkı dönemleri olması sebebi ile hiçbir masraftan kaçınmadan, çok derli toplu kadrolarla bir albüm yapıldı.
90'lı yıllarda Türk Popu'nun yeniden canlanışı, Tanju Okan’ın yeniden albüm yapmasına vesile oldu. Tanju Okan, "İşte Tanju Okan 95" 'i yayımladı ve bu dönemde Urla’ya taşındı.
23 Mayıs 1996’da kaybettiğimiz ünlü sanatçı Tanju Okan’nın 10. ölüm yıldönümü adına Bostancı Kültür Merkezinde gerçekleşecek olan ‘’TANJU OKAN’I ANMA GECESİ’’ ‘sinde birbirinden değerli sanatçı Tanju ağabeylerini anmak için aynı sahneyi paylaşıyor.

Biletler için Biletix

09 Mayıs 2006

POPSAV 2005'in en iyilerini ödüllendiriyor

POPSAV bu yıl bir ilke imza atarak, 'POPSAV 1. Başarı Ödülleri' dağıtacak. Ödül gecesi, sinema, müzik ve televizyon alanında 2005'e damgasını vuran en popüler isimleri bir araya getirecek. Popüler müziğin gelişmesini, sanatçı haklarının korunmasını sağlamak gibi amaçlarla kurulan POPSAV (Popüler Müzik Sanatı Vakfı) bu yıl ilk defa bir ödül töreni düzenliyor. 2005 yılının popüler müzik, televizyon ve sinema alanındaki en başarılı sanatçıları, 'POPSAV 1. Başarı Ödülleri' töreninde belirlenecek. İleriki yıllarda geleneksel hale getirilmesi hedeflenen ödül töreni, 1 Haziran 2006 Perşembe günü Mustafa Kemal Merkezi (MKM) Akatlar'da gerçekleştirilecek. Gazeteci, yapımcı, sinema- müzik yazarları ve edebiyatçılardan oluşan sürpriz bir jürinin seçim yapacağı gecede, 20 ayrı kategoride 2005'e damgasını vuran başarılı isimler ödüllendirilecek. İşte POPSAV 1. Başarı Ödülleri'nin kategori ve adaylarından bazıları:

YILIN KADIN YORUMCUSU
1. Göksel
2. Şebnem Ferah
3. Sezen Aksu
4. Zeynep Dizdar
5. Zuhal Olcay

YILIN ŞARKISI
1. Bana Sen Lazımsın / Rafet El Roman
2. Doyamadım / Deniz Seki
3. İkili Delilik / Sezen Aksu
4. Küçücüğüm / Yalın
5. Zehir Gibi / Zeynep Dizdar

YILIN EN İYİ SİNEMA FİLMİ
1. Anlat İstanbul
2. Babam ve Oğlum
3. Eğreti Gelin
4. Gönül Yarası
5. İki Genç Kız

YILIN ALBÜMÜ
1. Manga / Manga
2. Rafet El Roman / Kalbimin Sultanı
3. Şebnem Ferah / Can Kırıkları
4. Sezen Aksu / Bahane
5. Yalın / Bir Bakmışsın

YILIN EN İYİ ÇIKIŞ YAPAN ERKEK SANATÇISI
1. Alex
2. Burak
3. Keremcem
4. Özgün
5. Tan

YILIN EN İYİ ÇIKIŞ YAPAN KADIN SANATÇISI
1. Beyza Durmaz
2. Müfide İnselel
3. Zeynep Casalini

YILIN EN İYİ KLİBİ
1. Dorian / Bakma Yüzüme
2. Manga / Bir Kadın Çizeceksin
3. Mor ve Ötesi / Uyan
4. Şebnem Ferah / Can Kırıkları
5. Vega / Serzenişte

YILIN ERKEK YORUMCUSU
1. Fatih Erkoç
2. Rafet El Roman
3. Tarkan
4. Yalın
5. Yaşar

YILIN EN İYİ TV DİZİSİ
1. Aliye
2. Avrupa Yakası
3. Hırsız-Polis
4. Kurtlar Vadisi
5. Yabancı Damat

06 Mayıs 2006

Bir Atıf Yılmaz filmi: SON

Türk sinemasının yarım yüzyılına damgasını vuran büyük usta Atıf Yılmaz, bir süredir mücadele verdiği mide kanserine yenik düştü...
Türk sinemasıyla özdeşleşmiş büyük usta Atıf Yılmaz, dün gece evinde yaşama veda etti. Mide kanseri tedavisi gören Yılmaz'ın cenazesi yarın İstanbul'da toprağa verilecek. Atıf Yılmaz 80 yaşını geçmesine rağmen enerjisi, hevesi, zihniyeti ve zarafetiyle Türk sinemasının 'en genç' yönetmeniydi. Atıf Yılmaz, kırsal kesimde geçen toplumsal içerikli filmlerinden edebiyat uyarlamalarına, Yeşilçam'a özgü romantik-komedilerden 1980 sonrası kadın odaklı filmlerine bütün yapıtlarıyla Türk sinemasının yarım yüzyılına damgasını vurdu.
1925 yılında Mersin'de dünyaya gelen Atıf Yılmaz Batıbeki, sinemamızın ressam yönetmeniydi. İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi'nden mezun olduktan sonra resimle sinema sevgisini bir arada yürüttü. Afiş ressamlığından asistanlığa geçen ve bir yıl içinde ilk filmi 'Kanlı Feryad'ı (1951) çeken Atıf Yılmaz, çalışkan, üretken, senaryolarını da yazan bir yönetmen olarak kısa sürede kendine önemli bir yer edindi. 50'li yılları Kerime Nadir uyarlaması "Hıçkırık"tan senaryosunu Halit Refiğ ve Yılmaz Güney'le birlikte yazdığı "Ala Geyik"e uzanan bir yelpazede tam 16 filmle kapadı. Bu verimlilik ve çeşitlilik Atıf Yılmaz'ın 2004 yılında "Eğreti Gelin"e uzanan bütün filmografisine yayıldı.
Her filmiyle resim sanatına hâkim olmaktan kaynaklanan bir estetik düzeyi tutturan Atıf Yılmaz'ın yaşı ilerledikçe sineması da olgunlaştı. "Selvi Boylum, Al Yazmalım" (1977) ile sinemasının doruğuna tırmanıp Yeşilçam'a, gerçekleştirilmiş en güzel aşk öykülerinden birini armağan etti. "Adak" (1979) ve "Berdel" (1990) gibi filmlerle toplumsal gerçekçiliğin en sağlam örneklerinden ikisini verdi. Atıf Yılmaz, 80'li yıllarda cinsel özgürlüğünü ilan eden Türk kadınını sinemasına yansıtarak, kadın oyuncuları geçmişteki tutuculuktan arınmaya ikna ederek önemli bir toplumsal değişimin de öncülerinden biri oldu. "Mine" (1982), "Bir Yudum Sevgi" (1984), "Adı Vasfiye" (1985), "Ah Belinda" (1986), "Düş Gezginleri" (1992) ve "Eğreti Gelin" (2004) Yılmaz'ı kadın filmlerinin unutulmaz yönetmeni haline getirdi. Atıf Yılmaz, genç kuşak sinemacıların da örnek aldığı bir kişilik oldu.

wikipedia
 8o  XMLº 
Blogwise - blog directory
Music Blog Top Sites
blog search directory
Blogarama - The Blog Directory
Proogle.de
Link Dünyası>
Technorati Profile