04 Temmuz 2008

Sezen ve ben ve Stabat Mater

Daha sahneye adım atar atmaz seyirciyi güldüren kaç kadın var ki memlekette? Hem de kadının az sonra şarkılarıyla ağlatacağını bildikleri halde! Seyirci sanki bir stand-up seyredecek gibi gülmeye başlıyor. Paranoyakça bir şey bu, Sezen Aksu seyircisi de deli bunu idrak etti mi nihayet milyon yıl sonra. Konser dediğin hikâyenin eğlenceli olması lazım bana göre, kafamın dağılması, dikkatimin başka yerlere gitmesi, hüzün bulutlarımın kaybolması lazım. Peki, Sezen Aksu konseri bunun için iyi bir adres mi? Bilmiyorum, emin değilim. Hayır diyemeyecek kadar etkisindeyim ben de.
Sarı Odalar ve Kimseden Gidemem gibi beni dellendiren dizeleri yazan kadın varsın etkisine alsın beni...
Alsın da, benim takıldığım konu seyircinin bir gülüp bir ağlama hali!
Dedim ya paranoyakça diye, Sezen de öyle. Sen tutup en içli, en damar şarkını söyle seyirciyi gözyaşlarına boğ. Alkıştan sonra “Ben artık soyunacağım” de... Olacak şey değil...
Soyunmasını demiyorum, bunu söylemesi, zamanlaması. Gülmek ve ağlamak çok yakındır hissiyat olarak biliyorum ama bu kadar da denk düşürülür mü? Kylie Minogue konserini seyreden var mı aranızda, dedi Sezen. “Kadın elini sağa sola oynatıyor, dansçılar telef oluyor, ben de yaparım o kadarını” dedi, millet gülüyor. Sonra Madonna’nın klasik bir hareket vardır ya, şarkıya uysun uymasın yapar. Bir şeyin üstüne oturup kalkar gibi, işte onu da ti’ye aldı. “Ne anlamı varsa bu hareketin Madonna için, ben de yapacağım” dedi. Seyirci koptu...
Espri aralarında ise hüsran, hicran, başrolde, yeni CD fazla ‘dramatik’ bana kalırsa. Eski eğlenceli şarkılara sıra gelsin diye sabırsızlıkla bekledim, dedim ya ben konsere eğlenmeye gitmek istiyorum, dellenmeye değil. Benim gün içindeki aşk acılarım bana yeter, Sezen’i de evde dinleyip ağlıyorum zaten. Konser dedin mi, eller havaya olacak... (Beni bende bırakmasın, ben kendimden kaçmalıyım şarkılarda, kendime yakalanmamalıyım. Orası tehlikeli benim için.
Stabat Mater dinlediğimi düşünsenize, katil olurum ben... Olur muyum? Çok tehlikeli, çok!!! Sorun müzikte mi, anlamda mı, bende mi. Peki Stabat Mater’i kiminle dinleyeceğiniz önemli mi? Sorun Stabat Mater mi, kaçış mı yoksa varış mı?
Sezen soyunacakmış bu arada, seyircimden kıymetli mi, dedi. Ya ne acayip, ne güzel, ne deli, ne akıllı... Ne kadar ben!
Elif Aktuğ - Akşam

0 Yorum Ekle:

Yorum Gönder

<< Home

 8o  XMLº 
Blogwise - blog directory
Music Blog Top Sites
blog search directory
Blogarama - The Blog Directory
Proogle.de
Link Dünyası>
Technorati Profile