11 Eylül 2006

Sezen, Nükhet, Nilüfer Livaneli gecesine gel!


Bu yazın en güzel olayı bu muydu? Buydu. Kaçıranlar kayıpta mıydı? Hem de ne biçim. Ohh mis gibi Livaneli şarkılarıyla doldu içim... Şimdiii, nasıl anlatsam, nerden başlasam. Önce ortaya yanar döner bir giriş cümlesi kursam; "Besteleriyle, yazılarıyla, kitaplarıyla, sessiz ve derinden duruşuyla dört dörtlük insan Zülfü Livaneli'nin 35. sanat yılı kutlanacak" dediler. Tarih: 9 Eylül 2006 Yer: Boğaz'a nazır konser mekanı Kuruçeşme Arena. Sen sen ol, bu geceyi atlama! Listeye bakıyorum kimler yok ki; Nükhet Duru, Ajda Pekkan, Sezen Aksu, sonracığıma Özcan Deniz, Beyaz, Yavuz Bingöl ve daha kimler kimler... Tam vaktinde yetişiyorum, elimde bilet yerimi ararken, önümdeki birilerini çekmeye çalışan paparazzilerden dolayı küçük çaplı bir ezilme geçiriyorum. Kimin uğruna eziliyorum diye bakıyorum. Yoksa Pınar Altuğ ve Yağmurcan mı? Yok canım onlar miniklerin kahraman savaşı 'Bitirim Karınca' filmine gitmişlerdir. Zaten Ertuğrul Özkök'müş.
EĞİL SALKIM SÖĞÜT EĞİL
Neyse, izleyicide bol heyecan üstü merak, organizasyon ekibinde de son dakika telaşı hakim. Onbeş dakika rötarla -ki ben buna rötar bile demem- ışıklar kararıyor. Önce 'Sevdalı Başım' eşliğinde Zülfü Livaneli filmi dönüyor. Ardından gecenin adamı sahneye çıkıyor, tek şarkı söyleyip en öndeki yerine oturuyor. Gecenin sunucusu kim? Yeryüzünde konuyu beş dakikada II. Mahmut'tan, gecenin anlam ve önemine bağlamayı başaracak tek isim; Sunay Akın. Öyle heyecanlı ki; sahnede sağdan sola koşarak yapıyor konuşmasını. Ünlü şarkıcılar Livaneli şarkılarını söyleyecekler ya, ilk konuk Ferhat Göçer. Ardından 'o kadınsa, biz neyiz acaba' diye kara kara bizi düşündüren Nükhet Duru. Resmen sahne nasıl kullanılır dersi veriyor! Diyor ki "Şimdi geleneksel bir şarkıyı söyleyeceğim, siz de bana katılın". Peki arkamdaki Seda Sayan kitlesi abla ne diyor "Aaa Mahmure mi?". Haa Mahmure hatta Sezen de 'Çakkıdı'yı söyleyecek. Tövbe tövbeeee! Neyse, "Eğil salkım söğüt eğil, bu benimki sevda değil"i söylerken, Nükhet merdivenlerden inip, Zülfü Livaneli'nin yanına gidiyor, tarihi bir ana imza atıyor! Ne yalan söyleyeyim, içimden Nükhet Duru'yu hep böyle şarkılarda duymak geçiyor. Sonracığıma Sevingül Bahadır ve Aylin Livaneli geliyor sahneye. Ve 'Mutlu aşk yoktur'la Nilüfer. Siyah straples elbisesi ve topuzuyla öyle zarif ki... Bir de en sevdiğim Livaneli şarkısı 'Kardeşim Duymaz'ı söylemez mi! Canımızsın Nilüfer...

EN İYİ ÇIKIŞ YAPAN...
Amaaa duruuuun, gelelim gecenin en iyi çıkış yapanına... Duyun da inanmayın; Selahattin Duman. Valla! Sunay Akın seyircilerin arasında Duman'ı görünce sahneye davet etti. Cem Yılmaz'ın ilk günlerinden beri bu gözler böyle bir stand-up izlemedi. Kuliste konuştuğum Beyaz "Abi bizi bitirdin, mesleği bırakıyorum" dedi... Selahattin Duman kimseyi hazırlıksız o şovu yaptığına ikna edemedi. Ne yapıp edip BKM Duman'ı kadroya katmalı. İsteriz! İsteriz! Hadi ikinci yarıya gelelim. Özcan Deniz, Hüsnü Şenlendirici, Beyaz ve gecenin zirvesi Sezen Aksu'dan 'Belalım'. Yanında Zülfü Livaneli ve klarnette Hüsnü Şenlendirici'yle birlikte. 'Uçurum uçurum gözlerine baktığım sensin' Vay! vay! Zamanın durması böyle bir şey herhalde! 'Belalım'ın ardından bir de 'Yiğim Aslanım' söyledi. Yanarım yanarım tutuşur yanarım... Bitmedi. Hepsinin üstüne Ajda Pekkan 'Sevdalı Başım'la karşımıza çıktı. Finali tüm sanatçılar ve Livaneli 'Leylim Ley'le yaptı. Herkes ayakta, Zülfü Livaneli'nin gözleri ışıl ışıl, duygu dolu. Eh 35 yılın haklı gururu ve mutluluğu yaşıyor tabii! Dedim ya; kaçıranlar çok ama çok üzülmeli, böyle bir gece görülmedi. Zülfü Livaneli "Hayatımın en güzel gecesiydi" dedi.
(Ayşe Özyılmazel'in 11.09.2006 tarihli Sabah'taki yazısı)

0 Yorum Ekle:

Yorum Gönder

<< Home

 8o  XMLº 
Blogwise - blog directory
Music Blog Top Sites
blog search directory
Blogarama - The Blog Directory
Proogle.de
Link Dünyası>
Technorati Profile