18 Ağustos 2006

Eyvah! Sezen düştü...


Tam da 'kırk bir kere maşallah, nazar değmez inşallah' derken; Sezen Aksu küt diye düşüvermez mi? Durun durun, baştan anlatayım. "Ah Sezen Aksu; a-acayipsin" diyorum, cuuup Kuruçeşme Arena'daki Pepsi gecesine dalıyorum. İşte 'Hepsi-Sezen el ele hep beraber tribüne' konserlerinin ilk ayağı; Kuruçeşme Arena'daydı. Altı bin kişi, çoluğu çocuğu, sosyetiği, ağır abisi, Ortaköy'den Hale, Lale, Jale'si kapmış bileti gelmişti.
Önce çok sevdiğim ve sahne performanslarını merakla beklediğim Hepsi kızlarını çiziktireyim. Yani olmaz böyle şey, yoksa rüyamı, tam mutlu oldum derken yıktınız bütün dünyamı! Kızlar her zamanki gibi çok tatlılar, Tuvana Büyükçınar'ın diktiği kostümleri çok şık, dansları da güzel ama ah şu playback söylemeleri olmasa! Yani ikinci albümleri çıkmış, hepsinin de sesi güzel, onlar için bilet alıp gelen insanlara nasıl bu haksızlığı yaparlar anlamadım? Hadi orkestra Sezen'in diyelim; eh yarım playback denen bir şey yok mu? Müzik bantta, vokaller canlı kanlı. Bir de hepi topu beş şarkı söyleyip sahneden inmezler mi? Sağıma soluma baktım annelerini, babalarını "Hepsi'yi isteriiiiz" tutturmasıyla konsere getiren çıtır kızlar resmen yıkıldılar. Sonra Helenistik esintiler taşıyan kostümüyle Sezen Aksu çıktı. Öyle güzeldi ki! Gelin görün ki; az kaldı sahne önü meşaleleri bir anda patlayıp Sezen'imizi yakıverecekti. Bu arada ses düzeni de pek parlak sayılmazdı hani... (Nazar değdi nazar!) Sonracığıma; Sezen'in üçüncü şarkısından sonra sıra Hepsi'yle 'Tempo'ya geldi. Hepsi grubu Sezen'in sağına soluna ikişer ikişer dizildi. "Tempo tempo forte forte" derken Sezen Aksu sendeledi ve yere düşüverdi. Biz de düşmekten beter olduk hani. Resmen hayatım film şeridi gibi gözümün önünden geçti. Gönlümüzde Sezen Aksu'nun yeri nasıl da başkaymış meğer. Kolay mı? 'Geri Dön' dedik; dönen olmadı, salladık gül memeleri çağladık, genç kızlık buhranlarımızda onunla ağladık ve çakkıdı çakkıdı oynadık.
Tam da o yüzden elim ayağım boşaldı. Sanki düşen annem, babam, en yakın arkadaşım, canım, kanımmış gibi. O anda sahnenin önünde dizilmiş medya ordusu, korumaların üstünden atlayarak sahneye çıkmazlar mı? Ayağa kalkıp elimi yüzüme kapattım. Nefesim tıkandı. Allah korusun ya ona bir şey olursa. İlk yardım gelemez, kimse duruma müdahale edemez çünkü etrafını haber atlamak istemeyen kameralar doldurmuş durumda. Yanımdaki seyirciler bağırıyor; "Çekilin kadını boğacaksınız!" Çok şükür en sonunda görevliler Sezen Aksu'nun sağlığından endişe edip, kameraları zor bela sahneden indirdiler. Neyseki sadece ayağı kaymış kraliçenin! Ne siz sorun ne ben söyleyeyim ama hayatımın en uzun dakikalarıydı. Hak verirsiniz ki; sonra da tadım madım kalmadı. Gerçi ikinci yarıda ses düzeldi, Sezen Aksu espriler patlattı... Eminim herkes konserden çok memnun kaldı da; birkaç dakikalığına bile olsa büyük bir 'kayıp duygusu' yaşayan bünyem, bir türlü kendine gelemedi.
(Ayşe Özyılmazel'in 18.08.2006 tarihli Sabah'taki yazısı)

0 Yorum Ekle:

Yorum Gönder

<< Home

 8o  XMLº 
Blogwise - blog directory
Music Blog Top Sites
blog search directory
Blogarama - The Blog Directory
Proogle.de
Link Dünyası>
Technorati Profile