17 Nisan 2006

Bir Murathan Mungan, Müslüm Gürses yapımı

Ünlü yazarlar Müslüm Gürses’in son albümü için seferber oldu, ortaya çok konuşulacak bir aranjman albüm çıktı. Yılların Müslüm Baba’sı, yeni albümü Aşk Tesadüfleri Sever’de Bob Dylan, David Bowie, Haris Aleksiyu, Garbage, Björk gibi Batılı sanatçılardan şarkılar okuyor.
Şarkıların Türkçe sözlerini Murathan Mungan, Tuna Kiremitçi, Barış Pirhasan gibi ünlü edebiyatçılar kaleme aldı. Hazırlıkları iki buçuk yıl sürdü. Konsepti, şarkıları, şair ve düzenlemecileri Murathan Mungan belirledi. Şimdi ikisi de 18 Nisan’da çıkacak albümün heyecanını yaşıyor.
Müslüm Gürses’in klasik dinleyicisi bu tür farklı projelere nasıl tepki veriyor?
- Vallahi arkadaşım, biz önceki kasette de böyle farklı tarzlara yer vermiştik. Gayet olumlu tepkiler aldık. Umarım müzikseverler tepkilerini yine olumlu yönde ortaya koyarlar. Ama bizim kendi tarzımız da yine albümde göze çarpacaktır. Çok renkli bir albüm oldu. Gökkuşağı gibi bir şey oldu. Her yüreğin dinleyip kendini bulabileceği hikayeler var.
Sezen Aksu ile düet yaptığınız bir şarkı var. Aynı anda mı stüdyoya girdiniz, yoksa sonradan kayıtlar mı birleştirildi?
- Sezen Aksu ile buluştuğum şarkı bir Yunan bestesiydi. Sezen Aksu ile değerlendirmek fikri kolektif olarak ortaya çıktı. İçinde iki ayrı hikaye var. Biri Sebahat Abla hikayesi, onu ben anlatmaya çalıştım. Bir de Sezen Hanım’ın seslendirdiği Eşref Abi. Kayıtları ayrı zamanlarda yapıldı, sonradan birleştirildi. Ben o şarkının kaydı için 3 bin kilometre uzaktan geldim. Rahatsızdım ama rahatsızlığımız sakil durmadı.
Albümdeki şarkıların seçilmesinde sizin de önerileriniz oldu mu ya da okumam diyerek reddettiğiniz parça var mıydı?
- Ben yabancılardan Frank Sinatra, Ofra Haza bir de Nat King Cole denilen bir saygıdeğer dostumuz var, onu dinlerim. Şarkıda bana gelen haz ve içerik kafama yatıyorsa, bende sırıtmıyorsa sorun olmaz. Önümüze yabancı kaynaklı birçok şarkı geldi, içlerinde bunlar beni sardı. Şarkının okunmasında en büyük irade benim ama aramızda her konuda uyum vardı.
Şarkılarını seslendirdiğiniz yabancı sanatçılardan önceden sevdiğiniz, aynı sahneyi paylaşmak isteyeceğiniz kimse var mı?
- Mesela Haris Aleksiyu olabilir. Sırıtacağını zannetmiyorum. Zaten müziğin kendisi de dostluktur, paylaşımdır.
Yurtdışına açılmayı, İngilizce albüm yapmayı düşünüyor musunuz?
- Tabii bunlar hemen boyacı küpü gibi bir batırıp çıkararak olacak hadiseler değil. Emek istiyor, zaman istiyor, maddi açıdan güç istiyor, çalışmak istiyor. Ama zamanı gelirse, şartlar oluşunca neden olmasın?
Şarkılarını seslendirdiğiniz sanatçılar, mesela Björk ya da Garbage bir gün sizden beste istese verir miydiniz?
- (Şaşırıyor, uzunca düşünüyor ve gülümseyerek) Veririm tabii ki. Neden verilmesin? Müzikte egoistliğe yer yok. Paylaşım var.
Pasaj Müzik bu albüm için özel bir sunum çalışması yaptı. Siz de bir imaj yenilemesi yapacak mısınız? Yılların Müslüm Baba’sı değişecek mi?
- Albümde tarz değişikliği derken, tamamen kendi tarzımızdan kopmuş bir vaziyetimiz yok. Halimizden memnunuz. Bu tür değişiklikleri yeni renkler olarak kabul etmek lazım. Stüdyoda yakışıyor mu yakışmıyor mu diye bir ön tavrımız oluyor. Bir şey bize yakışmıyorsa "şu moda" diye ona sarılmanın, kendine monte etmenin alemi yok.
Bu albüm hem Müslüm Gürses çizgisinin çok dışında, hem de Türkiye’de yaygın olarak bilinen Batılı şarkılardan oluşmuyor. Ne İsa’ya ne Musa’ya yaranamama riski yok mu? Kim için yapıldı bu albüm?
- O söylediğin benim kaderim, umarım bu albümün kaderi olmaz. Hotel California gibi ilk akla gelen, tavernalara kadar düşmüş şarkılar vardır ya, yaparsan bankodur. Onlardan kaçındım. Bu albüm Türkiye’ye benzesin istedim. Bob Dylan dinleyen kuşağa da hitap edecek, varoşlarda oturan oğlu evden kaçmış insanlara da. Ama şunu baştan söyleyeyim, Müslüm’ün geleneksel dinleyicisiyle bağını tamamen koparmasını istemedim. Müslüm Gürses’ten bir Bülent Ortaçgil bir Mazhar Alanson yaratmaya çalışmadım. Ben onu Olmadı Yar ya da Paramparça’dan sonra keşfetmiş biri değilim ki. 80’lerden beri dinlediğim, çok sahip çıktığım şarkıları var. Arabeski küçümseyenlerden olmadım. Güzel, karşıma hangi kılıkta çıkarsa çıksın, tanırım, benden kaçmaz. Bu toprakların yerel renklerini çok iyi yansıttıklarını düşündüğüm Müslüm ve Sezen’in mutlaka biraraya gelmesini istiyordum. Kırık bir Ege vardı hep kulağımda. Sebahat Abla öyle çıktı: Patiskadan perdeleri/rüzgar taşır etekleri/saksıda çiçekleri/ah kokuyor hálá.
Sözleri mahalle insanlarını anlatan bazı şiirleri örneğin Fahriye Abla’yı çağrıştırdı bana.

- Geçmişle zengin bir gönderme ilişkisi kurmak istedim zaten. Benzerliği kadar farklılıklarıyla da. Orada Türk şiir geleneğine, mahalle aralarını anlatan Türk hikayesine ve yerli filmlere bir saygı, bir selam var. Hikayeyi şarkıya gömdüm. "Kimse bilmez neden bitti" diyorlar.
Peki Sezen Aksu’yu nasıl çektiniz işin içine?
- Sezen de benim gibidir: Güzeli tanır. Sen okumazsan başkasını düşünmüyorum, dedim. Ah Oğlum’un sözlerini yazarken, daha aynı gün şarkı bitmeden telefon çaldı, Sezen’di arayan. Ona ilk iki dizesini okudum. Büyük bir boğumlu ses çıktı Sezen’den. "Hayır kimse ölmemiş" deyip telefonu kapattı. Beş dakika sonra tekrar aradı: "Kusura bakma, suratına telefon kapattım ama evdekiler biri öldü, sen de ölüm haberi veriyorsun sandılar. Şarkı beni mahvetti ne yazdın sen böyle!" O an kavradım ne yaptığımı. Bir şarkının nerelere kadar gidebileceğini ondan iyi kim bilir?
Ortaya çıkan sonuçları eser sahiplerinden dinleyen oldu mu?
- Bir kere zaten son halini görmeden sana olur vermiyorlar. Bütün şarkı sözleri Bülent Somay tarafından İngilizce’ye çevrildi. Kimselere izin vermeyen Björk, sözleri görüp demoları bile dinledikten sonra onay verdi.

AŞK TESADÜFLERİ SEVER
Şarkı-Beste-Söz
1-Bir Ömür Yetmez, Garbage, "The World Is Not Enough", Mehmet Bilal Dede
2-Hayat Berbad, Bob Dylan, "Mr Tambourine Man", Ahmet Güntan
3-Affet, Rainbow, "Temple of the King", Tuna Kiremitçi
4-Kış Oldum, David Bowie, "I’m Deranged", Birhan Keskin
5-Nilüfer, Sunay Özgü (yeni), Murathan Mungan
6-İstanbula Elveda, Leonard Cohen, "Alexandra Leaving", Barış Pirhasan
7-Artakalan, Serge Gainsbourg, "Amour Des Feintes", Birhan Keskin
8-Sebahat Abla, Haris Alexiu, "Krata Gia To Telos", Murathan Mungan
9-Döndür Yolumdan, Özgür Pamukçu (yeni), Özgür Pamukçu
10-Ayrılık Rüzgarı, Saint Preux, Alpay Nazikioğlu
11-Aşk Bu, Abed Azrie, "Murmur of the Breeze", Murathan Mungan
12-Ah Oğlum, Burhan Bayar (yeni), Murathan Mungan
13-Kadınım, Dabadie, Tanju Okan, Mehmet Teoman
14-Aşk Tesadüfleri Sever, Björk, "Bachelorette"Murathan Mungan
(16.04.2006 tarihli Hürriyet'ten)

2 Yorum Ekle:

Anonymous Adsız said...

Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

6:48 ÖÖ  
Anonymous Adsız said...

Bas ucu albumum oldu ama arayı fazla acmamak lazım bence. Bu yetenek birikim ve zevk hala orlarda bir yerlerdeyken...Cıktığı andan beri dinleyip duruyorum, keske bununla kalmasa, ne kadar buyuk bir caba gerektirdigini anlıyorum elbette ama gene de bole yorum ve bole bir kultur birikimi yakalanmısken insan biseyler daha olsa elinin altında diyor. Bi gayret bir iki tane daha album cıksa...

8:38 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home

 8o  XMLº 
Blogwise - blog directory
Music Blog Top Sites
blog search directory
Blogarama - The Blog Directory
Proogle.de
Link Dünyası>
Technorati Profile