24 Şubat 2006

'Sezen'le çalışan ondan bir daha asla kopamaz

Sezen Aksu okulunun ilk öğrencilerinden Harun Kolçak, 15 yıl aradan sonra 'Müzisyen' adlı yeni albümünü yine Aksu'nun desteğiyle çıkardı. Aksu, Kolçak'a şarkı vermekle kalmadı; eski öğrencisinin prodüktörü oldu, bir şarkısında ona vokal yaptı.
Harun Kolçak, 90'lı yılların başında 'Gir Kanıma' albümü ve 'Müptelayım' adlı şarkısıyla, pop patlamasının yaşandığı dönemin kapılarını açan isimlerden olmuştu. Aşkın Nur Yengi ile aynı dönemde, Sezen Aksu okulunun ilk öğrencilerinden olan Kolçak, ilk albümünün ardından farklı tarzlarda hazırladığı albümleriyle başarısız oldu. Bu tarihten sonra da, şarkıları ile değil; vejetaryenliği ve hayvan hakları savunuculuğu ile gündeme geldi. 2002'de 75 milyarlık kredi kartı borcu yüzünden hapse girmekten Sezen Aksu'nun yardımıyla kurtulan Kolçak, şimdi yeniden Aksu'nun kendisine el uzatmasıyla müziğe döndü. 15 yıl aradan sonra Sezen Aksu'nun prodüktörlüğünde 'Müzisyen' adlı albümünü hazırlayan Kolçak, albümle birlikte hayvan hakları militanlığından ve sert vejetaryenlikten de vazgeçti. "Vücudum istedi" diyerek balık eti yemeye başlayan Kolçak, yakında babasıyla birlikte balık tutmaya bile çıkacağını söylüyor...
* Uzun bir sessizlik dönemininin ardından Sezen Aksu'dan tam destekli albümle geri döndünüz. Beklentiniz nedir?
Dünya standartlarına baktığınızda bu çok uzun bir süre değil. Doğru düzgün bir albüm yapmak istiyorsanız 5-6 yıl normal bir süre. Türkiye'de her yıl albüm yapılır diye bir zihniyet var. Doğru bir şey yapmam gerekiyordu, bu yüzden zamana ihtiyacım vardı. Her şey kendiliğinden gelişti. Sezen ile bir araya gelip ilk albümüm gibi bir şey yapmaya karar verdik. Yukarısı dualarımı kabul etti. İlk albümümü de onun evinde, home stüdyoda yapmıştık; bu da Sezen'in home stüdyosunda oldu. Profesyonel stüdyoda kasılıyorsun ama orada hepimiz çok rahattık.
* Aksu'nun albüme nasıl bir desteği oldu?
İlk albüm tadında olmasını istiyordum. İlk albümde Sezen Aksu ile Onno Tunç vardı. Bu albümde de Onno enerjisiyle hep yanımızdaydı. İlk albümden cover yaptık; Onno Tunç bestesi 'Müptelayım Sana'yı koyduk. Benim iki bestem vardı. İki de Sezen Aksu şarkısı vardı, 'Karşıyım' ve 'Değiştim'. Bir de 'Tanrı Hediyesi' adlı şarkıyı Sezen'le birlikte yaptık. Sezen Aksu diye bir dostum var çünkü onunla çalışmak çok coşkulu. Aynı anda aynı şeyleri hissediyoruz...
* Bir hit kapabilmek için Sezen Aksu'nun kapısında yatan şarkıcılardan ayrıcalığınız göze çarpıyor!
15 yıllık dostluğumuz var. Ben hiçbir zaman "Sezen Aksu'dan bir şarkı alayım da bu albüm iyi olsun" anlayışıyla gitmedim ona. Beraber bir şey yapmanın keyfini aldım onunla. Biz beraber yıllarca çalıştık. Ben Sezen'e bas gitar çaldım, düet yaptım. Sezen'in içinden gelmese, bu albüm onunla olmazdı.
* Sizinle birlikte 90'larda patlayan pop müzik sanatçılarının çoğu durakladı. Milenyuma ayak uyduramadınız mı?
Milenyuma ayak uyduramadık diye bir şey yok. Çabuk yoldan köşeyi dönmeyi amaçlayan bir ucuzluk var. Prodüktörlerden, yapımcılardan kaynaklanan bir durum. Bir şey tuttuysa 'buradan nasıl faydalanabiliriz' düşüncesi hakim. Bizimle başlayan popüler müzik anlayışının sonrasında bir yozlaşma oldu. Geçmişe özlem var... Yalnız beni değil; 90'ların başında çıkan birçok insanı özlemeye başladı halk. Yeni albüme 'Müptela'yı koyduğum için teşekkür alıyorum.
TARKAN'A KİMSE LAF ETMESİN!'
* Tarkan'da bile bir duraklama olduğundan söz ediliyor!
Yok öyle bir şey. Beatles'ın da her parçası bir 'Yesterday' kadar popüler olmamıştır. Tarkan çok iyi bir yorumcu. Stüdyoda nasıl okuyorsa konserde de aynı okuyabiliyor. Albümdeki sesi konserde çıkaramayıp dökülen bir sürü insan var. O yüzden çocuğa laf etmesin kimse.
* Sizin müziğiniz yeni albümde ne kadar değişti, 15 yıl öncesine mi götürdünüz?
Sound anlamında 90'ların başındaki lezzetin çıktığına inanıyorum. Mustafa Ceceli çalıştı birçok şarkıda. Ben ona günümüzün Onno Tunç'u diyorum. Canlı çaldık şarkıları. Ben de bas gitarı aldım elime...
* Aşkın Nur Yengi, Harun Kolçak ve daha birçok isim Sezen Aksu okulu öğrencilerisiniz. Kendi kanatlarınızla uçmakta başarısız oluyor da onun için mi yeniden Sezen Aksu'nun kanatları altına giriyorsunuz?
Bunu bize empoze eden Sezen'di. Bizi konserlerde sololarla, düetlerle halka tanıtıyordu. 'Zamanı gelince kendi kanatlarıyla uçacaklar' diyordu. Sezen Aksu ve Onno Tunç orkestrasında aile gibiydik. Ben Sezen'le bir araya gelmeyi çok isterim. Bas gitara geçeyim yine... Arkada durmak, önde durmak hiç önemli değil. Sezen Aksu bana vokal yaptı bu albümde mesela.
* İçinize şırınga edilen Sezen Aksu enerjisinden kurtulamamak gibi bir şey de var sanırım!
Belki hepimizden kaynaklanan bir aura oluştu. Sezen Aksu-Onno Tunç orkestrasının bir aurası vardı. Sertab, Levent bizden sonraydı. Aura derken; benim, Aşkın Nur Yengi'nin, Fahir Atakoğlu'nun bulunduğu dönemi kastediyorum. Onno Tunç Orkestrası dağıldıktan sonra diğerleri dahil oldu. Birçok insan gelip geçti. Sezen'le çalışabilmek için doğru müzik bilgisine sahip olmanız şarttı. Albüm kartonetine de yazdım; müzikle göbekten birbirimize bağlıyız. O yüzden kopamayız. Sezen Aksu ile, Onno Tunç ile çalışan birbirinden kopamaz. Bugün Sezen'in ekibine baktığınız zaman pırıl pırıl gençler var. Oğlu Mithatcan örneğin; gelecek vaat ediyor. 'Karşıyım' ile birlikte bir şarkımın daha düzenlemesini yaptı. Çok beğendim...
(24.02.2006 tarihli Sabah'la Günaydın'dan)

1 Yorum Ekle:

Anonymous Adsız said...

Bu yorum bir blog yöneticisi tarafından silindi.

6:45 ÖÖ  

Yorum Gönder

<< Home

 8o  XMLº 
Blogwise - blog directory
Music Blog Top Sites
blog search directory
Blogarama - The Blog Directory
Proogle.de
Link Dünyası>
Technorati Profile