26 Aralık 2005

Ünlüleri heyecanlandıran ünlü!

Okumuşsunuzdur mutlaka.
Sezen Aksu, Avrupa Yakası'nın yılbaşı gecesi yayınlanacak özel bölümünde konuk oyuncu olacak.
Böyle bir nefeste, tek cümleyle söylendiğine bakmayın. Sezen Aksu yahu, boru değil! Daha üstü yok artık. Bana sorarsanız bazı açılardan Sharon Stone'dan daha heyecan verici! Neden dersen, Sharon'a bastırıyorsun parayı, şartlarını söylüyor, "sigara içilmeyecek, şu kadar saat çalışılacak", ne bileyim "sette bilmem ne meyvesi olacak" diyor, hazırlıyorsun, gelip oynayıp gidiyor!
Sezen Aksu ise tamamen canı istediği, bizi sevdiği, diziye güldüğü için geldi ayıptır söylemesi! Parayla pulla ikna edilecek bir kadın değil ki.
Baktım birkaç bölümümüzden sonra güzel mesajlar attı bana, cesaretimi toplayıp soruverdim yılbaşı işini!
"Evet" dedikten sonrası başlı başına bir sitcom zaten! Set karıştı! Yapımcısından kostümcüsüne, oyuncusundan çaycısına kadar herkes telaş, panik, ve heyecan içinde! Özel ışıklar yapılıyor, plato boyanıyor, herkes kendine çeki düzen veriyor! Makyaj masasını nereye koysak, bu koltukta rahat eder mi, şampanya mı getirtsek, ananas suyu mu sıksak diye ortalık karışmış! Başbakan bir devlet kurumunu teftiş için gelecekmiş gibi bir durum!
Kostüm sorumlusu Kerem'e, "Kerem ben yılbaşı bölümünde ne giyeceğim" diye soruyorum, "Üff Gülse Hanım, buluruz birşey, çok telaşım var bu hafta, geceleri uyuyamıyorum, malum Sezen Hanım" diyor! Dikkat ederseniz ben başrol oyuncusuyum, ve Sezen Aksu da kıyafetini kendi getirdiği için kostüm sorumlusuyla hiçbir işi yok! Evrim Akın'a, yani "Selin"e, ilk çekim günü uzun uzun laflar yazmışım. Şakır şakır oynadı bitti. "Vallahi bravo" dedim, "Hiç takılmadın".
Ne cevap verdi? "Ay bugün önemli değil de, yarını düşündükçe heyecanlanıyorum"! Çünkü "yarın" Evrim'in aşağı yukarı hiç repliği yok, ama Sezen Aksu gelecek! Kraliçe geldi, hepten tozuttu ekip! Salon dekorumuzu Sezen Aksu'nun hazırlanacağı oda olarak belirlemişiz. Herkes teker teker aşağı inip kraliçeye "bağlılıklarını bildiriyor", sonra da yukarı çıkıp yaşadıklarını anlatıyor!
"Ben ona şöyle dedim, o da bana böyle dedi, o anda gözlerinin içi parlıyordu, başka bir ışığı var, mübarek insan"!
Bir de "En çok kim heyecanlandı" yarışması var gizliden!
- Ben iki gecedir uyuyamıyorum!
- Ben, bir haftadır! Zaten görünce dizlerim titredi!
- Diz titremesi neymiş, benim çarpıntım tuttu!
Başkalarının dedikodusunu yaptığıma bakmayın, benim de havamdan geçilmiyor Sezen Aksu'yla ahbabım diye! Kadıncağız çekimden bir gün önce "Gülse, nasıl birşey giyeyim" diye mesaj atmış.
Bir yerde sen de Gülse Birsel'sin yani, sevilen bir kişisin, herkese o mesaj gösterilip görgüsüzlük edilir mi? "Bakın Sezen mesaj atmış, ne giyeyim diyor. Hah, herşeyini bana soruyor, bensiz yapamaz" havalarıyla falan!
Bu durumu fark edince, yılbaşı bölümünde Sezen Aksu'yu ne kadar doğru bir role yazdığımı anladım. İpucu yok, o gece göreceksiniz!
Demek ünlüler de başka ünlüleri görünce bu kadar heyecanlanıp kendilerini kaybederlermiş.
Dün yukarıdaki hikayeyi anlattığım Sezen Aksu, bana yine mesaj atıyor: "Akşam bir yemeğe gideceğim, ne giyeyim" diye! Cevap verdim: "Bak Sezen, bazı kararları kendin vermelisin, ben de yoruldum artık"! Geri cevap geldi: "Demek herşey dizide oynatana kadardı ha?!
" Yılbaşı gecesi bu enerjiden, heyecandan, eğlenceden çıkan mamulü göreceksiniz.
Şimdiden iyi seneler!
(Gülse Birsel'in 25.12.2005 tarihli Sabah'taki yazısı)

0 Yorum Ekle:

Yorum Gönder

<< Home

 8o  XMLº 
Blogwise - blog directory
Music Blog Top Sites
blog search directory
Blogarama - The Blog Directory
Proogle.de
Link Dünyası>
Technorati Profile