31 Aralık 2005

İki efsane buluştu

Ustaların ustası - fotoğraf sanatçısı demeyin, döver - foto muhabir Ara Güler geçen Ağustos'ta 77. yaşını kutladı. Sezen Aksu ise bu yıl sanat yaşamının 30. yılını...
İki efsane Aksu'nun evinde bir araya geldi ve bu büyük buluşma Ara Güler'in kareleriyle ölümsüzleşti.
Sezen Aksu'nun yıllar sonra Türk basınına çekim izini verdiği bu çok özel fotoğrafları eşliğinde, Ebru Çapa'nın ''Şizofrenik bir sayıklama olur, fazla kişisel olur'' dediği ve dayanamayıp yazdığı Sezen Aksu üzerine muhteşem yazısı 10. yılını kutlayan, İstanbul Life'ın Ocak sayısında yer alıyor.

Dergiyi hazırlayan arkadaşlar; "Bir çekim gerçekleştirdik, çok da heyecanlıyız" dediler, " yazısını da sen yazsana..."
Oldu...
Bu aralar son derece kişisel meselelerle halleşmekte olduğum bir dönemden geçiyorum; hayatı zaten her kadın gibi kafadan öyle yaşamam,yaşıyor olmam bir yana... Hakikaten - o çişli tabirle- zamanla yarışıyorum; işim çok, üstelik işten ziyade kendimle meşgulüm ve öncelikli iş babında delirmemeye çalışıyorum. Bir de yani?.. Böyle acil tarifeden bir Sezen Aksu yazısı?..
Ki, kimileri, Sezen Aksu hakkında söylenecekler bitmeyecek bir umman olduğu için bunu kolay addeder; özellikle de Sezen Aksu ile derdi olan muhteremler...
Benim için öyle değildir. Ben Sezen Aksu'ya ezelden ebede borçlu hisseden takımdanım. Benim için bir Sezen Aksu yazısı yazmak, bugüne kadar çoğunu dar vakitlerde yazmışımdır ama yine de geniş zamanların işidir. Sezen Aksu, tabiri caizse, romanlık "malzemedir." Bir ömrün fonunda çalınası, bir sonraki şarkıyı, gelecek günlerini beklercesine merakla beklediğin bir soundtrack'tir.
Sezen Aksu dediniz di mi? Hem de Ara Güler'in objektifinden mi?
"Şizofrenik bir sayıklama gibi olur, fazla kişisel olur" dedim. "Olsun" dediler; "Sezen Aksu, zaten herkesin kişisel meselesi değil midir?" diye de eklediler. Doğru söze ne denir? Peki o zaman başlayalım gerisi gelir: Sezen Aksu ile ilgili ilk anım, dört-beş yaşlarıma dair. Beyaz bir Vosvos'un içindeyiz. Direksiyonda babam, yanında annem,arka koltukta ablam ve ben...
İzmir'de bir pazar akşamüstü, aile yemeği yenmiş; ya Foça'da, ya Çeşme'de; eve dönüyoruz. Otomobilin teybi yok ve biz yolda maaile şarkı söylüyoruz; Sezen şarkıları...
Benim konuşmaya başladığım günden beri olageldiği üzre, yine bir konuda itirazım var. Babamla tartışmışız. Kafasındaki topuzdan rahatsız, suratsız bir kız çocuğuyum babasıyla "tartışan". Ciddiye alınmadığımı, çocuk muamelesi gördüğümü hissetmişim, küsmüşüm, susmuşum...
Babam, ilk aşkım sustuğumu farketmiş, bir süre karşılıklı küsüşmüşüz, sonra gönlümü almış, yine şarkı söyleyerek yolumuza devam etmişiz. Evet, şarkımız, tabiki Sezen'den...
Babalarına aşık kızlara mahsus bir şey midir bu sadece bilmiyorum ama kendi adıma, ilk aşkım babamla olan ilişkimin, tümhayatımın formatını belirlediğini söyleyebilirim. Babam yüzünden aşkı biraz da kavga bellemişimdir. Ve en çok da barışma kısmının hatrına, bir ömrü kavgayla geçirmişimdir.
Ve fonda hep, Sezen Aksu'nun canım şarkıları terennüm edilmiştir.
Hüzünse o, neşeyse o, kazanmaksa o, kaybetmekse o, almaksa o, vermekse o,
çapkınlıksa o, zil zurna aşka düşmekse o, terk etmekse o, reddedilmekse o, kavuşmaksa o, ayrılıksa o, düştüğün, yapıştığın yerden ayağa kalkıpyoluna devam etmekse o...
Sezen Aksu, kalbinle düşünerek aldığın uzun mesafede, en içinden söylediğin, kafanın bir yerinde mütemadiyen mırıldandığın yol müziğidir.
Sezen Aksu, ne zaman kırılıp dökülüp saçılsan, hayatını kurtaran bir ambulansın melodik, poetik siren sesidir.
Sezen Aksu, bu ülkenin en ismiyle müsemma kişiliğidir. Sezginin feriştahını sezen bir sezgicidir.
Yoksa , koskoca bir milletin hissiyatını deşifre edebilmek, başka nasıl açıklanabilir? Herkes, onun sözlerini takip etmeye, taklit etmeye çalışırken, onun ufku herkesten en az bir saat önce görmesi, taze yazılmış sözleri dillere düşer düşmez onun topuklayıp bir adım öteye gitmesi ve yeni şeyler söylemesi?.. Eskilerini hiç eskimemecesine ardında bırakıp...
Ucuz edebiyata düştüğümü söyleyenlere hak veririm ama elimden başka türlüsü gelmez. Zira Sezen Aksu, hakkında "akılcı" yazı yazılabilecek bir şahsiyet, en azından benim için, değildir.
İçinden aşk geçen bir şeyde, aklın hükmü olabilir mi?
Onun adına konuşmak, haddimi aşar ama dedik ya "Herkesin Sezen'i kendine", Sezen Aksu'nun da hayatını, dalgacı bir kavgacı gibi yaşadığını düşünmüşümdür hep. Bu yüzden barışın da, aşkın da, adaletin de, umudun da ne olduğunu, en iyi onun şarkılarında, bir manifestoyu huşu içinde dinlercesine dinleriz.
İki eğitimcinin "mahsulü" minyon bir kız çocuğunun, durup durup hayata kafa tutması, otoriteye başkaldırması başka nasıl açıklanabilir?
Sezen Aksu, özgürlüğün için inadına şarkı söylemektir. Değil mi ki aşka teslim olmak, teslimiyete yeni bir anlam yüklemektir; yani aşkın ne olduğunu anlamaktır. Onu kadın, erkek - ya da neyse ne- kılıflardan sıyırmaktır. Canın istediği için teslim olmaktan büyük özgürlük var mıdır?
Gönüllü teslimiyet, hiç bir zaman tamamen teslim olmamaktır.
Sezen Aksu'nun uzun süredir röportaj vermemesi, konserler ve hayır işleri haricinde nur cemalini göstermemesi, kendini "tecrit ettiği" şeklinde, hayli de yanlış algılanıyor bir çokları tarafından.
Oysa, Sezen Aksu, memleketin en özgür ruhlarından biri, yakın geçmişte hasta düştüğü bir dönemde yazdığı, henüz duyulmamış bir şarkısında diyor ki:
"Gücün bütün yollarından geçtim
Kalabalıkta bir yüz olmayı seçtim
Anladım ki benim için yaşamak budur
Bir işe yaradığımı bilmek ve fotoğrafta görünmemek..."
Bunu lütfedip paylaştıktan sonra, o çınlayan kahkahasıyla "Yapamıyoruz ayrı..." diye eklemişti...
Bir işe yaradığını bilmek... Bir insanın sahip olabileceği en önemli bilgi.
Bu yazıya nasıl bir fiyonk atılır? Bencil bir hayranın "yaptırımcı" istirhamıyla bağlayalım bari:
Bu bilginin omuzlarınıza yüklediği mesuliyetten hiç bıkmayınız; bize şah damarımız kadar lazımsınız. Ömrünüze bereket; müzik susarsa film de biter; müzik, hiç susmasın e mi?
(Ebru Çapa'nın İstanbul Life'ın Ocak'06 sayısındaki yazısı)

0 Yorum Ekle:

Yorum Gönder

<< Home

 8o  XMLº 
Blogwise - blog directory
Music Blog Top Sites
blog search directory
Blogarama - The Blog Directory
Proogle.de
Link Dünyası>
Technorati Profile