25 Aralık 2005

Güzel yaşlanmak herkese nasip olmaz

Çeyrek yüzyıl önce bir Haziran gecesi... Sahnede ufak tefek bir genç kız, heyecandan titreyen ellerinden her an düşüverecekmiş gibi duran mikrofona odaklanmış, bahçedeki insanların herhangi biriyle göz göze gelmemeye uğraşarak söylüyor şarkısını:
Dönüşü yok beraberce karar verdik ayrılmaya
Alışmalı arkadaşça yolları ayırmaya
Şimdi artık gözyaşları gereksiz akmamalı
Alışmalı kendi yaramızı kendimiz sarmaya

Şarkıyı söyleyen kız henüz 18 yaşında... Onu gözleri nemli dinleyenlerin büyük bölümü de öyle... Liseye veda ettikleri, yeni bir hayat için palamarı çözdükleri gece, bu gece... Böyle bir gecede coşkuyla dans etmeleri, içlerindeki umutlar gibi kıpır kıpır olmaları beklenirken, "Kaybolan Yıllar"ı anlatan bir şarkıya hep bir ağızdan eşlik etmeleri ne tuhaf! Yoksa önlerinde dizili duran yılları öyle ya da böyle bir biçimde "kaybedeceklerini" o günden mi biliyorlar?
Bu yazıya oturmadan önce bir arkadaşıma sordum, "Sezen Aksu'yu tek bir cümleyle nasıl anlatırsın" diye... "Bir kuşağın duygularını en iyi tarif etmiş kadın" cevabını verdi. Doğru... Benim kuşağımda Sezen Aksu'nun herhangi bir parçasıyla uzaklara dalıp gitmemiş bir Allah'ın kulu yoktur. (Bir de "Kadın şair çıkmıyor" diyorlar, düpedüz haksızlık). Sonra düşündüm, galiba anne-babalarımızın kuşağı için de (özellikle şehirde doğmuş büyümüş olanlar) durum farklı değildi. Ve gariptir, çocuklarımız da aynı yolda yürüyor.
Kaç kuşağın sesi bu kadın?
Kaç kuşağın kalp çarpıntısı? Kaç milyon insanın kaybolan yıllarını anlatacak daha? Gidişlerini, terk edemeyişlerini, dönüşlerini...
Sezen'in (bütün sevenleri ondan böyle söz eder, imzasız bir ittifaktır bu) en son albümü dönüyor günlerdir CD çalarımda... Dingin, kendiyle barışık, usul usul söylenmiş 16 güzel şarkı...
"Nereden başlasam, nasıl yazsam" diye kıvranıp dururken, Murathan Mungan'ın kaleminden dökülmüş "Eskidendi, Çok Eskiden" in izini sürdüm ve kendimi 80'lerin başında ve haince bir deneyin ilk satırında buldum. İnsanın içini dağlayan "Dört Günlük Bir Şey" de de bir resitatifi var Sezen'in...
Notalardan kısa bir süre kopup, mısraları "okuduğu" bölüm:
İnsan böyle bir duyguyu yaşarken
Gerçek yaşamla tüm bağlantıları kopmuşçasına
Ayakları yerden kesiliveriyor
Hoş, bir zaman bu bağlantısızlık da
yaşam kadar gerçek ve doğal
Biliyor musun, belki iyi oldu ama biz yere erken indik
diyen çıngır çıngır bir genç kadın sesi... Belli; yaşamış, incinmiş, incitmiş ama bize anlatabilecek, o duyguyu bize geçirebilecek kadar "kâmil" değil henüz...
Bugün öyle mi ya? Son albümün o müthiş parçasında yine bir resitatif var:
Hani herkes arkadaş
Hani oyunlar sürerken
Kimse bize ihanet etmemiş
Biz kimseyi aldatmamışken
Hani biz kimseye küsmemiş
Hani hiç kimse ölmemişken
Eskidendi, çok eskiden
derken Sezen, sesindeki buğuya dikkat edin lütfen. O buğu, "Dört Günlük Bir Şey"den bugüne geçen 25 yılın toplamıdır. Aşklar, ihanetler, dostlarla bir bir ayrılan yollar, yitirmeler, yitirdiğini fark etmeler...
Sezen Aksu yaşlanıyor. İhtiyarlamadan, çirkinleşmeden...
"Ağlamak güzeldir" diyerek, "Bir kedim bile yok" diyerek ağlattığı milyonlarla birlikte... "Bana ne, bana ne, beni al, onu alma" diye ortalığı inleten "Deli Kız" değil artık o... "Dilinin ucundaki kelimeleri bir türlü söyleyemeyen" veya "elinde yalandan, kocaman, rengarenk, geçici, oyuncak zaferlerle" yolun başındaki "Küçük" de değil... Tam tersine, oğluna "Büyüdün de adam mı oldun" diye soran bir anne...
Sezen Aksu yaşlanıyor.
Güzel yaşlanmak öyle herkese nasip olmaz. Korkmadan, sakınmadan sevenler, sevişenler, yalansız dolansız, kendi gibi durarak, bedelini ödeyerek doludizgin yaşayanlar, güzel yaşlanabilir ancak...
Sezen Aksu güzel yaşlanıyor.
Bunu ben söylemiyorum, sesine sinen yıllar söylüyor. Kesinlikle "kaybetmediği" yıllar...
(Yiğiter Uluğ'un 06.03.2005 tarihli Vatan Pazar'daki yazısı)

1 Yorum Ekle:

Anonymous Adsız said...

Seni seviyoruz Sezen Aksu sen çok yaşa ..

9:29 ÖS  

Yorum Gönder

<< Home

 8o  XMLº 
Blogwise - blog directory
Music Blog Top Sites
blog search directory
Blogarama - The Blog Directory
Proogle.de
Link Dünyası>
Technorati Profile