12 Ekim 2005

Cüce Bela

Çocukluk arkadaşım.. Bir yerde mahalledaş.. Onu herkes rahmetli Yavuz Gökmen'in taktığı isimle "Minik Serçe"olarak biliyor, bizler "Cüce Bela" olarak.. Sezen Aksu'dan söz ettiğimi anladınız.. İzmir'li Deli Sezen'den.. Bodrum'un restore edilen antik tiyatrosunun sahnesine "sarı gacınız geldi"deyip ortalığı yıkan arkadaşımdan..
Sezen, Denizli doğumlu.. Öğretmen bir ailenin uçuk kaçık kızları.. Babası Sami ve annesi Şehriban Yıldırım az çekmemiş kızlarından.. Dikkkati üzerinde toplamak için onbeşgünde bir evden kaçmalar, intihara teşebbüsler. Daha ortada mininin esamisi okunmazken yarı çıplak dolaşmalar.. İzmir'de eskiden içinde biletçinin de olduğu boynuzlu tabir edilen troleybüsler vardı. Sezen bizim semtten biner, Konak'a kadar şarkı söylerdi bağıra çağıra.. 1o yaşında makyaja başlayan sanatçımız ilk ticari deneyimini de bu konuda yaşamıştır. Göztepe'de liseden öğretmeni ile ortaklaşa bir güzellik salonu açarlar. Sonuç tam anlamıyla hüsrandır. Çünkü salona giren güzelleşememekte hatta çirkinleşmektedir. Bir de lepiska saçlı bir bayanın saçları yanınca salonun kapısına kilit vurmaktan başka çare kalmamıştır.
Sezen'in şarkıcılığının ilk kilometre taşları da hüsranlarla dolu.. Örneğin o zaman piyasanın güçlü plak şirketlerinden Ali Kocatepe'nin 1 Numara'sına başvurur. Aldığı yanıt" senden ne köy olur ne kasaba"dır. İlk yaptığı plakta soyadını değiştirir ve Sezen Seley adıyla piyasaya verir. Yıl 1975.. Şarkı "Haydi Şansım"..45 lik plak 50 tane kadar satar ve ilginçtir tüm plakları Sezen almıştır. Birgün bana bunun öyküsünü de anlattı.."Gidiyorum plakçıya soruyorum.. Sezen Seley'in plağı var mı? Adam kös kös suratıma bakıyor,öyle biri yok diyor. Yahu kardeşim bak aşağılarda biryerde olmalı. Piyasaya dağıtıldı çünkü.. Zar zor buluyor,alıyorum bir tane. Sonra bir başka plakçıya.."
Aradan sadece bir yıl geçer.."Kaybolan Yıllar" ile patlar Sezen Aksu.. Ve bizden yardım ister. O sıralarda İzmir'de büyük bir festival yapılmaktadır. Akdeniz Müzik Festivali.. Ülkenin tüm ünlü sanatçıları sahne alacaktır. Ve o kadar ünlüdür kü sanatçılar,sıra kavgası olmasın diye alfabetik sahne alacaklardır. Ajda Pekkan'la başlayacaktır konser... Organizasyonda rol alan ve gecenin sunuculuğunu üstlenen Halit Kıvanç ağabeyimize giderek rica ediyoruz, Sezen 'de çıksın diye.. O zamanlar soyadı artık Aksu'dur ama yine duldur. İlk evliliğini Hasan Yüksektepe ile yapmış sonra Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesinde okuduğu yıllarda Engin Aksu ile evlenmiş, hatta uğruna okulu da bırakmıştır. Ama bu evlilikte uzun sürmemiştir.. Aslında Sezen'in birliktelikleri nedense fazla uzun sürmez. Bazen buna Tanrı da izin vermememektir. İşte Uzay Heparı, işte Onno Tunç.. Her ikisini de çok sevmiştir Sezen.. Ve vefatlarından sonra uzun süre tedavi görmüştür.. Onno'yu anlatmadan o festival gecesini noktalayalım.. Sezen sahneye bir çıktı, pir çıktı.. Yıkıldı Alsancak Stadı.. İzmir'e, memleketine yine bir konser için gelmişti Sezen.. Onno'yla beraberdi.. Bir akşam birlikte yemek yerken bana"doktor,bu adamı çok seviyorum,hastaneye götür de bir check uptan geçir" dedi. Onno, aynen Müjdat Gezen gibi hastalık hastası.. Hiçbirşeyi yok ama evham üzerine evham.. Ertesi gün tüm testlerden geçtikten sonra öyle bir rahatladı ki anlatmak mümkün değil..
Sezen'in oğlu Mithat Can, Sinan Özer'le evliliğinden.. Yine birgün Ulus'taki evine gitmiştim, Mithat daha küçük.. Masaya yap bozu yaymış Sezen, oğluyla oynuyor. Bu arada evde her odadan bir başka kişi çıkıyor. Birinden Levent, birinden orkestradaki bayan vokalistlerden biri... Sezen, koloni halinde yaşamayı sever.. Yalnızlık'ı konu alan bir film çekmiş olsa da onun ruhunda hep "çokluk" var. Bir keresinde 4 kişi yemeğe gitmiştik, kime selam verdiyse oturdu kaldı masada. Masa bir anda 20 kişi oldu.. Ecel terleri döktüm valla, bir de hesabı ben ödersem diye.. Aslında paranın hiç hesabını yapmaz Sezen.. Yatırımla hiç işi olmaz kendi ifadesiyle.. Yaptığı yardımlardan da kimseye bahsetmez. Bir arkadaşımızın ameliyat masrafları için ücretsiz konser vermişti.. Hatta o gece müzisyenlerin paralarını cebinden karşılamıştı.
Tabii yetiştirdikleri de cabası.. Yıldız Tilbe'den Eurovision birincimiz Sertap Erener'e, Aşkın Nur Yengi'den Yaşar'a.. Sezen'in vokalistleri bugün kendisinin ciddi rakipleri.. "Kaybolan Yıllar" ve "Küçüğüm" en sevdiği besteleridir. Hayranlarının en sevdiği bestesi "Arka Sokaklarda"yı ise Gülben Ergen'e vermiştir ne yazık ki..
Kısa boylu, kepçe kulaklı, dolgun dudaklı, şimdilerde sarışın olan sevgili arkadaşım.. Seni Bodrum'da dinlerken "ne şanslıyım ki, Sezen'i tanımışım" dedim bir kez daha.. Şimdi "niye kulise gelmedin doktor?" diyeceksin. Kızım artık sen star oldun, öyle kolay yaklaşamıyoruz yanına..
(Erkan Sevinç - 21 Temmuz 2003)

0 Yorum Ekle:

Yorum Gönder

<< Home

 8o  XMLº 
Blogwise - blog directory
Music Blog Top Sites
blog search directory
Blogarama - The Blog Directory
Proogle.de
Link Dünyası>
Technorati Profile